İnsanlar beton ve karbonmonoksit alaşımı şehirlerden, yapay yaşam alanlarından, alternatifi yokmuş gibi sunulan avmlerden, otellerden, iki avuç kuma sığdırılmış ağaç gölgesiz plajlarda sıkışırken, Fırtına Vadisi, Kaçkarlar, Gürcistan, eşsiz yaylalar ve göller keşfedilmeyi bekliyordu. Biz de dibini bucağını defalarca bildiğimiz bu gizli cennetlerin ortak kaşifleri olalım dedik. Her şeyimiz vardı, bölge ve iklimi konusunda havayı koklayacak babaanne ve dede tahminlerimiz, bu toprakların çocukları rehber ve kaptanlarımız, bu işin diploması sayılan TURSAB A gurubu üyelik belgemiz, kültür ve fotoğraf turlarını, şirket motivasyon turlarını ağırlayacağımız konforda mütevazı ama lezzette ukala bir restoranımız ve en önemlisi de fikrimiz ve heyecanımız... Sadece gezmek de olmazdı. Doğa ona bizim gibi bakmayanlarca zedeleniyordu bir yandan, bir ses bekliyordu hala korunduğunu bilmek adına… Biz de o sesi rafting, trekking, dağ bisikleti, doğada balayı, yaylada kır düğünü, yaban hayat gözlemi ve bolca fotoğraf gibi aktivitelerle sunalım istedik kendisine…