İnsanlar gözlerini etraflarını saran bildik ortamın ötesine çevirdiklerinde, okumayı ve seyahat etmeyi öğrendiklerinde, pek çok yabancı insanın kendi duygu ve ilgilerini paylaştığını keşfettiler. Buna karşılık verimli karşılaşmalar nadiren gerçekleşti. Şu güne dek, birbirlerini anlayabilecek ya da harekete geçirebilecek olan, yalnız başına kalkışmayacakları serüvenlere yönelmek için el ele verebilecek olan insanların pek azı karşılaşma fırsatı buldu. İletişim olanaklarını geliştirme tutkusunun insanlığın temel önceliklerinden biri haline geldiği günümüzde, mümkün olan tüm karşılaşma fırsatlarından yararlanmadan geçirilmiş bir hayata tam anlamıyla yaşanmış gözüyle bakamayız. Yeni insanlarla karşılaşma olasılığı, günümüzde, umudu ayakta tutmaya yarayan en önemli kaynağı oluşturuyor. Aslında her türlü bilimsel keşif de benzer bir arayıştan ve daha önce bir araya gelmemiş fikirlerin buluşmasından doğmuştur. Yaşamı Anlamlı ve güzel Kılmanın yolu da, benzer biçimde, bağlantısız gibi görünen şeyler arasında bağlantılar kurmaktan, insanları ve mekanları, arzuları ve anıları, önemleri es geçilmiş ayrıntılar içinden birbirine bağlamaktan geçer